Her şeyi bilmek için olağanca çaba sarf ediyoruz ve genellikle de birçok şeyi bildiğimiz zannına kapılıyoruz. Bunun yanında bir gerçeği bilmiyoruz yahut unutuyoruz; hala bilmediğimiz gerçeği.
İhtiyaç olarak gördüğümüz birçok şeye ulaşmak için türlü gayretler sarfediyoruz da ihtiyaçlarımızı bir türlü bitiremiyoruz. Evet, çünkü bilmiyoruz. Bizim ihtiyaç dediğimiz suni şeylerin, aslında birçok insanın tahayyül alanına dahi girmediğini bilmiyoruz. İyiliğin, ara sıra ötekine yaptığımız bir lütuf değil, bilakis aslî bir ihtiyacımız olduğunu bilmiyoruz. Müslüman olarak üzerimize düşenleri, yapmamız gerekenleri ve bizden beklenenleri bilmiyoruz. İnsanları tanıdığımızı düşünüyoruz, ancak bu insanların yalnızca çevremizdeki birkaç kişi ile sınırlı olduğunu bilmiyoruz. Bilmiyoruz başka hayatları, yaşanmış zorlukları ve yaşanan zorlukları.
Kardeşlik Seferberliği bize bilmediğimizi bildirdi. Aslî vazifemiz ve ihtiyacımız olan “iyiliği” hatırlattı. Ve bize unutmamak üzere bunları tecrübe ettirdi.
“İyilik bir ödev, başkasına yönelik bir davranış değil; iyilik, kendi ruhsal kişiliğimizi gerçekleştirmenin bir zorunluluğudur.”
Nedim Ensar Aydın
Abdurrahman Çavga
(Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri)

#

No responses yet

    Bir Cevap Yazın